Kalp vücut içerisinde hayati görevleri olan ve genel işleyişin hakimi ve belirleyicisi olan bir organdır. Görev ve çalışma ilkelerini bir aracın motor ya da dinamosuna benzetmekte bir yanlışlık yoktur. Tüm vücut organ ve hücreler işlevlerini gerçekleştirebilmesi için kalbin fonksiyonlarını tam olarak gerçekleştirmesine ihtiyaç duyarlar.
Özellikle ana rolü olan kanın vücut içerisine tam ve zamanında yayılımı tüm hücre ve organların işleyişini sağladığı gibi hormon salgı seviyelerine de etki ederek, kişinin iyilik halini, sağlık durumunu direkt etkiler. Bu iyilik hali ve sağlık durumu içerisinde vücut stres seviyeleri, metabolik hız ve kilonun gidişatını belirleyecek tüm etkileri de kapsar.
Kalbin çalışma kapasitesiyle, damarların genel sağlık hali arasında da geri dönüşümlü bir etkileşim mevcuttur. Kalbin çalışması damar sağlığını direkt etkilediği gibi damarların durumu da kalbi direkt etkiler. Çünkü, sağlıklı bir damar yapısı vücudumuzun her bir organına oksijen ve besin taşınmasını sağlamaktadır. Zamanla damar duvarlarında yağ, kas ve bağ dokularının birikmesi ile damarlarda ‘Plaklar’ oluşabilir. Bu plaklar kanın akışını engeller ve koroner kalp hastalığına sebep olurlar. Bu nedenle beslenme tarzımızda ve alışkanlıklarımızda yaptığımız değişiklikler, ileriki yaşlarda ne derece sağlıklı olacağımızın göstergesi niteliğindedir.
Kalp ya da damar sağlığındaki herhangi bir rahatsızlık hali kendi performanslarında düşüşe neden olabileceği gibi tüm vücut işleyişinde de azalmaya neden olur. Bu durum diğer metabolik unsurları ve hastalıkları da devreye sokar. Vücut işleyişindeki bu denli bir olumsuzluğun direkt etkisi de kilonun artışı doğrultusundadır. Kilonun artışıyla kalp ve damar sağlığı olumsuz etkilendiği gibi kalp ve damar sağlığındaki bozulmayla da kilo artışı hızlanır. Aralarındaki bu ilişki vücudun kısır döngüye girişiyle beraber problemin çığ gibi büyümesine neden olur. Kişiyi bu döngüden kurtarmak ya da bu döngüye kapılmasını önlemenin temel şartları içerisinde kişinin fiziksel performansına ve durumuna göre hazırlanacak sağlıklı bir beslenme programı en önemlisidir. Bu program içerisinde problem kaynaklarının tespiti, doğru besinlerin kişinin hayatına girmesinin sağlanması ve sorunların aşama aşama yok edilmesi umulmadık derecede olumlu sonuçlar doğurur.
Dünyada gıda alerjisi ve tepkimeleri o kadar yaygınlaştı ki, her dört Norveç ‘liden biri , ...
‘Kolay kilo alıyor, zor veriyorum’, ‘Her gün gittikçe genişleyen belime ve göbeğime çare bulamıyorum’, ‘Kilo ...
Stresi melisa otuyla, şişkinliği ise ananas suyuyla giderin… Melisa otu ve ananas suyu… Tabiat eczanesinin insanoğluna ...