Skip links

Kilo Almanızın Sebebi Hormonlarınız Olabilir Mi?

Yapmış olduğunuz diyetler sonuç vermiyorsa, çok kısa süre içinde vermiş olduğunuz kiloları geri alıyorsanız, egzersiz yapmanıza rağmen sonuçları göremiyorsanız, problem ne yiyip ne yemediğiniz ya da  yeterli egzersiz yapıp yapmadığınız olmayabilir. Belki kilo almanıza sebep olan genleriniz veya hormonlarınız.  Belki de, kendinizi yanlış diyetlerle açlık krizlerine sokmak veya spor salonların da saatlerinizi geçirmek yerine doğru bir tedavi süreciyle kolayca kilo verip, hormonlarınızın da olması gerektiği gibi çalışmasını sağlayabilirsiniz. En ideal ve sağlıklı olanı, beslenme serüveninize içinizde gizli bir problemin olup olmadığını anlamakla başlamaktır.

Yağ depolayan hormon İnsülin

Bazı sebepler nedeniyle, fazla salgılanan insülin, reseptörlerin düzgün çalışmasını engelleyerek, glikozu uygun hücrelere yerleştirmede başarısız olur. Yani fazla insülin, enerji üretimi yerine glikozun kanda depolanmasına neden olur. Bu da metabolizmanızın düzgün çalışmamasına ve özellikle karın bölgesinden kilo almanızın ana nedenidir.

İnsülin direncinin ana nedenleri :  
  • Yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları
  • Endokrinolojik ve metabolik bozukluklar (Kan basıncı yüksekliği, trigliserid kolesterol yüksekliği)
  • Genetik bozukluklar (İnsülin reseptörlerindeki mutasyonlar veya glikozun hücre içine alım kanallarında veya sinyal üretiminde kullanılan proteinlerin bozuklukları)
Çözüm:
  • Yaptırmış olduğunuz tahlile ilişkin, doktor kontrolünde ve doktorunuzun tavsiye ettiği düzeyde ilaç kullanmanız rahatsızlığınızın kontrolü ve tedavisi için son derece önemli.
  • Güne iyi bir kahvaltıyla başlamak, gün içinde kan şeker seviyenizin dengeli çalışmasını sağlar.
  • Öğün atlamayın ve porsiyonlarınızın tüm güne yayılmasına dikkat edin.
  • Tam tahıllı yiyecekleri tercih edin.
  • İşlenmiş ve rafine karbonhidratlar kan şekerinizin ani yükselmesine yok açar. Uzak durmanızda fayda var.

Metabolizma hızını belirleyici hormon Tiroid

Metabolizma hızı; dinlenirken veya uyurken, yani hiçbir aktivite gösterilmediğinde harcanan kalori miktarını kapsar ve günlük harcanan kalorinin yüzde 60 ile 80’ini oluştrur. Yani metabozlima hızı, fazla kalorili yemesine rağmen kilo almayan kişilerin kilo almamalarının ana nedeni. Ya da “su içse” bile yarayan kişilerin de kolay kilo almasının nedenidir.

Tiroid hormonu metabolizmayı düzenler. Eğer tiroid, görevini uygun şekilde yerine getirmiyorsa, yani çok fazla veya çok az hormon üretiyorsa iştahınız genelde yüksek olur ve kilo alırsınız.

Tiroid seviyeniz vücudunuzun metabolik makinasıdır. Eğer tiroid seviyeniz çok düşükse, normal seviyede çalışması için tedavi olmanız gerekir. Aksi halde, kontrolsüz bir kilo alımı veya ne yaparsınız yapın kilo verememe süreciyle karşılaşıbilirsiniz.

Tiroid Hastalığı Gelişme Riski Kimlerde Vardır?

  • Ailesinde tiroid hastalığı olanlarda
  • Diabetes mellitus (şeker hastalığı), romatoid artrit ve persiniyöz anemisi olanlarda
  • Gebe kadınlar ve yeni anne olanlarda
  • 60 yaşın üzerindeki kadınlarda
  • 70 yaşın üzerindeki erkeklerde
  • Kanser nedeniyle baş ve boyuna radyoterapi (ışın tedavisi) yapılanlarda
  • Bazı ilaçları kullananlarda (lityum, amiodaron ve interferon gibi).

Çözüm:

  • Öncelikle tiroid seviyenizi test ettirin.
  • Haftada en az 2 kez balık, diğer günlerde ise derisiz hindi ve yağsız kırmızı et tüketiniz. Doymamış yağ asitlerinin, özellikle omega3, tiroid fonksiyonlarını düzenleyici özelliği vardır.
  • Beslenmenize keten tohumunu ilave edin, hem lif oranı yüksek hem de E vitamini ve çinko minarelinden zengin bir besindir.
  • Günde 1-2 yemek kaşığı kadar taze öğütülmüş keten tohumunu sebze yemeklerinize, salatalara ve çorbanıza yemek piştikten sonra ilave edebilirisiniz.
  • Hipotiroidi olanların iyotlu tuz, hipertiroidi ve nodüler guatrı olanların aşırı iyot alımında haşhimato tiroidi oluştuğu için iyotsuz tuz kullanmaları gerekmektedir.
  • Beyaz lahana, kara lahana, karnabahar, brokoli, turp, brüksel lahanası, hardal, soya fasulyesi, yer fıstığı, darıyı çok fazla özellikle de çiğ tüketmemelisiniz.
  • Düzenli egzersiz yapmak, tiroid bezinin salgısını dengeler.

Açlık hormonu Ghrelin;

Ghrelin, enerji dengesi ve besin alımının düzenlenmesinde rol oynar. Açlık halinde kanda yüksek miktarda bulunur, yemek yeme ile miktarı azalır. Yemek yemeyi, besin kullanımıı ve iştahı düzenlemektedir. Yüksek kalorili ve yağ içerikli yiyecekleri genellikle dayanılmaz yapan Ghrelin hormonudur.  Uykunuzu alamadığınız günlerde bu hormonun bedeninizde daha yüksek seviyede bulunduğu düşünülüyor. Bu nedenle yeterli uyku uyumak kilo vermeniz için son derece önemli.

Ghrelin Hormonun fazla salgılanmasının nedenleri:

  • Uzun sure açlık
  • Fazla stres
  • Uykusuzluk

Çözüm:

Ghrelin hormonun çalışmasının en önemli faktörü gece uykusudur. İyi bir gece uykusuyla, bedeninizin geceleri çok fazla ghrelin hormonu üretmemesini sağlayabilirsiniz.

Tokluk Hormonu Leptin;

Tokluk hormonu olan Leptinin,  doğru çalışmaması durumunda fazla yemenize engel olan tokluk hissi oluşmaz. Leptin yağ hücrelerinden salgılanır, kanda dolaşır ve beyne tokluk sinyali gitmesinde etkilidir, yağ yakımı için önemlidir.

Yapılan klinik araştırmalar, şişmanlarda leptin hormonunun çalışmadığı yönünde.

Leptin direncini arttıran faktörler;
– Yüksek fruktoz tüketimi (özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu gibi)
– Yüksek stres seviyesi
– Basit karbonhidratlı diyetler
– Az uyku uyumak
– Yüksek insülin seviyesi

Çözüm:
Kahvaltınıza liften zengin besinler ve yeterli miktarda protein deklemeyi unutmayın.
Sebze ağarlıklı bir beslenme planı oluşturun.
Düzenli egzersiz yapın.

Cinsel yaşamınızı hareketlendirmeye mutfağınızdan başlayın

Vücudumuzdaki diğer hormonlar gibi cinsel hormon ve enzimler de besinlerden gelen aminoasit, yağ asidi, vitamin minerallerden etkilenmektedir. Bu nedenle besinlerle protein, karbonhidrat, yağ asidi , vitamin ve mineralleri yeterli oranda almak cinsel arzu ve performansı artırır. Bazı besin içerikleri özellikle cinsel performansı artırmaya yönelik çalışırlar. Bu özel içerikleri beslenme alışkanlıklarınıza dâhil etmeniz cinsel performansınızı etkileyecektir. Kadın ve erkeklerin cinsel metabolizmaları farklı olduğundan besinsel önerileri de farklı değerlendirmek gerekmektedir.

KADINLARDA

Kadınlarda seksüel fonksiyonların azalmasının en büyük nedenleri aylık olarak yaşanan premenstrual sendromdur.

Uzun süreli cinsel performans için;

Yağsız Kırmızı Et: Niasin ( B3 vitamini), demir (anemi için gerekli), çinko ve magnezyum içerir. Uzun süreli cinsel performans için iyi bir besin kaynağıdır.

*Yumurta: İyi bir protein kaynağıdır .Proteinler sinirsel iletimde görevli nörokimyasalların yapımında görev aldıklarından cinsel performans için gereklidir. Yumurtada demir, b vitaminleri, hormon üretiminde görev alan kolesterol enerji üretiminde ve stresle baş etmede görevli B5 ve B6 vitamini bulunur.

*Yulaf: Vücutta testesteron ve östrojen hormonlarını dengelemektedir. Uzun süreli performans için gerekli kompleks karbonhidratlar içerir. Çinko ve folat içeriği ile cinsel fonksiyonları desteklemektedir.

*Bitter Çikolata: Journal of Sexual Medicine de 2006 senesinde yapılan bir araştırmaya göre her gün küçük miktarlarda bitter çikolata yiyen kadınların yemeyenlere göre daha iyi cinsel fonksiyonlara sahip oldukları gösterilmiş. Bunun yanında serotonin hormonu artışı ile aşık olmaya benzer bir romantiklik sağladığı da belirlenmiş. Ancak çikolatanın kakao miktarı%65 den fazla olmalı ve miktarına dikkat etmelisiniz yoksa çok hızlı kilo alabilirsiniz.

Cinsel tatmin için;

*Kuşkonmaz: İçindeki folat sayesinde histamin üretimini artırırır. Histamin cinsel organlardaki kasılmaların oluşmasını sağlar. Böylece daha kuvvetli bir cinsel tatmin yaşanır.

Kırmızı Meyveler: Çilek böğürtlen, kuşburnu, dağ çileği, doğal yaban mersini. İçeriklerindeki antioksidanlar hücreleri koruma altına aldIkları gibi yoğun C vitaminleri bağışıklığı kuvvetlendirir. Demirin emilimini artırarak kansızlıkla mücadelede etkili rol oynar.

Bira mayası: Güçlü bir B vitamini kompleksidir. İçeriğindeki  B2 vitamini kadınlarda histamin üretimini artırarak kuvvetli tatmin duygusuna olanak verir.

Bunlara ek olarak; koyu yeşil yapraklı otlar ve kurubaklagil( c vitamini ile beraber kullanılırsa demir daha rahat kullanılır; ıspanak, kıvırcık, pazı.

ERKEKLERDE CİNSEL YAŞAMI DESTEKLEYEN BESİNLER

Libido arttırıcı besinler;

İstiridye: İstiridye, erkek cinsel fonksiyonlarında oldukça önemli olan çinkoyu çok yüksek oranda barındırır. Dünyada istiridyeden başka bu kadar çinko içeren başka bir gıda yoktur. Ayrıca çiğ olarak yendiğinde libido artırıcı dopaminin üretilmesini sağlamaktadır.

Kabuklu yemişler ve çam fıstığı: l-arginin amino asidi içerirler. Bu amino asit cinsel organlardaki kanlanmayı ve sertleşmeyi sağlayan nitrikoksit üretimini artırır. Ayrıca hormonların salgılanmasında görevli kan akışkanlığını artıran omega 3 ve omega 6 yağ asitlerini, sperm üretiminde görevli manganezi  barındırırlar.Güçlü antiokasidant olan E vitamini sperm hücrelerini toksik maddelere karşı koruma altına alır.

Yulaf: Uzun süreli enerji ve dolayısıyla performans sağlayan kompleks karbonhidrat içerir. Bunun yanında sperm üretimi için gerekli çinko, folat içeriği ile cinsel performansı artırır

Yumurta: İyi protein, b vitamini, demir  kaynağı olmasının yanında cinsel performans artırıcı kolin içerir.

Brokoli: İçindeki indol-3-carbinol erkeklerde östrojen seviyelerini azaltır testesteron seviyelerinin artmasına olanak sağlar.

Kadınları baştan çıkarmak için;

Kereviz: Bu mükemmel besini sevmeyen bir çok erkek artık sevmeye başlayabilir. Çünkü kereviz yiyen erkeklerde terlemeyle beraber androsteron adında salgılanan kokusuz bir hormon kadınları baştan çıkartıyor.

Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır.

Leave a comment

Sitemizde deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla çerezler kullanılmaktadır.