Nedenleri
Genetik faktörler;
Yapılan araştırmalara göre Türk Kadınlarının 65%’i armut tipi vücut yapısına sahiptir ve yağlar kalça ve üst bacaklarda depolanır. Erkekler ise elma tipi vücut yapısına sahiptir ve yağlanma mide, kalp ve bağırsaklarda depolanır. Birde üzerine, ailede diyabet, şeker hastalığı vb. Örneklerde var ise, haliyle vücudunuzun yağ tutma oranı rahatsızlığı olmayan bireylere oranla daha yüksek olur.
Hormonal Düzensizlik;
Genetik faktörlerin yanı sıra, kişi de insülin direnci rahatsızlığı var ise bel ve karın bölgesi yağlanması kaçınılmazdır. Çünkü, insülinin görevi vücudumuza giren karbonhidratı hücre içine sokarak kullanılmasını ve paralelinde tokluk hissinin oluşmasını sağlamaktır. İnsulin hormonunun doğru çalışmaması durumunda, vücuda alınan karbonhidratı hücrelerin içine sokamaz ve daha fazla insülin pompalamaya başlayarak direk yağ hücresine aktarır. Yağlanma direk bel ve karın çevresinde depolanır. Kişi de tokluk hisside oluşmadığı için yemeye devam eder, yemekten hemen sonra tatlı krizleri yaşar ve ağır uyku hali baş gösterir.
Basen çevreniz geniş ise, östrojen dengesizliği sebebiyle polikistik over (PCOS) sendromunuz olabilir. PCOS yumurtalıklarda irileşme ve birçok küçük kist oluşumu ile seyreden ve kadınlarda hormonal problemlere neden olan bir durumdur. Kişilerde kilo alımı arttıkça yumurtlama bozukluğu artmakta, yumurtlama bozukluğu arttıkça da kilo alımı artmaktadır. Doğru beslenme programı olmaz ise, bu durum bir kısır döngü halini alarak büyük ölçüde kısırlık ve obeziteye yol açabilir. İdeal kiloda olmanız durumunda rahatsızlığınızı kontrol altında tutarak gebeliği kolaylaştırırsınız.
Dolaşım Bozukluğu
Dolaşımınız sağlıklı çalışmaz ise, yağ yakımı mümkün değildir. Yağ dokusu erkeklerde yatay, kadınlarda ise dikeydir. Kadınlardaki dikey yağ dokusu, yağ hücrelerinin kolayca birikmesini sağlayarak selülite ve pürüzlü bir görünüme sebep olur. Erkeklerde ise bağ dokusu deriye paralel olarak uzandığı için selülit oluşumu en düşük seviyededir. Aynı zamanda kolajen dokusu kadınlara oranla sıkıdır.
İş – Meslek Durumu
İş ve meslek durumunuz bölgesel yağlanmanın en önemli faktörlerinden biridir. 1960larda, mesleklerin hemen hemen yarısı fiziksel aktivite gerektirirken, şuanda bu oran 20%lere düşmüş durumda. Son yıllarda iş hayatında yakabildiğimiz tek kalori, bilgisayarın faresini tıklamaktan ve mail yazmaktan geçiyor. Yapılan bir araştırmada 1980 den 2000 yılına kadar gün içerisinde harcanan enerji aynı olmasına rağmen, oturarak çalışma oranının sadece 8% artması ile obezite oranı ikiye katlanmış durumda. Bu sebeptendir ki, İş hayatına başlayan bayanların basen bölgesinde, yada erkeklerin hareketsizlikten göbek bölgesinde, kısa zamanda büyüme gerçekleşir.
BÖLGESEL YAĞLARDAN NASIL KURTULURUZ?
Doğru Beslenme:
Herkesin bildiği üzere, beslenme birinci öncelik. Yaşa bağlı olarak yağ hücrelerinin, kol ve bacaklardan karın bölgesine transfer olanlar da dahil bel çevresindeki her türlü yağlanma, sağlık açısından çok risklidir. Karın bölgesindeki yağ oluşumunda glisemik indeksi düşük besinlerin alınması etkili oluyor.
Spor:
Kaçınılmaz bir gerçek var, günlük aldığınız enerji, harcadığınız enerjiden fazla ise kilo alımı gerçekleşir. Bu sebeple hergün ufakta olsa yapacağınız bir aktivite bölgesel yağlanmayı engellemek adına önemli bir etken. Yarım saatlik yürüyüşlerin dahi vücudunuzda yaratacağı farka siz bile şaşıracaksınız. Kas dokunuzu arttırmak vücudunuzun yağ yakma kapasitesini arttırır. Yapılan çalışmalar tek başına uygulanan diyetle, verilen kilonun yüzde 75%’inin yağ dokusu kaybı, yüzde 25%inin kas ve su kaybı olduğunu gösteriyor. Kas kaybı ile metabolizma yavaşlar ve diyet sonrasında hızlı kilo almaya başlarsınız. Bu sebeple kası korumak ve arttırmak için sporun devamlılığı çok önemlidir.
Bölgesel İncelme Uygulaması
Sadece sporun ve sağlıklı beslenmenin yetmediği, kalıplaşmış yağ dokularının yada hızlı kilo kayıplarında oluşan sarkmalarında bir çözümü var. Teknoloji sayesinde, çeşitli uygulamalarla kan hücrelerinin oksijen miktarını ölçmek dahi mümkün hale geldi. İnsan yaşamının kalitesi bu denli artarken bu uygulamalardan çeşitli ameliyatlar, bölgesel yağlanma, antiaging vb. alanda yararlanmamak mümkün değil. Fakat birkaç unsura dikkat etmek gerekiyor. Uygulamanın içeriğini, sağlığa olan etkisini, uygulanan yeri, uygulayıcısını ve tabi ki kanıtlanan gerçek sonuçları araştırmadan da bu uygulamalardan faydalanmak öncelikle sağlığa zararlı olmakla birlikte hem vakit hem bütçe israfı.
Uygulamanın son teknoloji olmasına ve dünyadaki verilerini incelemeye gayret edin. Exilis bu uygulamaların başında geliyor. Exilis uygulaması hem kişilerin kilo verme sürecini hızlandırmada hem de sıkılaşma, selülit tedavisi ve yağlanmada kullanılıyor . Sonuçlarının bilimsel olarak kanıtlandığı, 86% oranında müşteri memnuniyeti oranına sahip olan uygulama, 2014 yılı vücut şekillendirme ve sıkılaşma ödülünü almıştır. Exilis’ de yağ hücrelerinin azalması ve cilt dokusunun sıkılaşması sağlanıyor. Basen, popo, kol, gıdı, yüz, iç bacak, baldır, el olmak üzere tüm vücutta uygulama yapılabiliyor.
Aynı zamanda yüz uygulamasında, yüz, boyun germe ve kırışıklık tedavisi yapılıyor. Genelde 2 – 8 seans aralığı yeterli oluyor. En belirgin sonuç uygulama yapıldıktan 2 – 3 ay sonra gözleniyor. Yaza sıkı bir vücutla girmek isteyenler için Nisan ayı en ideal zaman.
Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır.
